DIWA SAGLIK - YASLILIK

 

 

    YAŞLILIK


 
Bilim adamları mantar hücrelerinde metabolizmanın işleyişini yavaşlatıp yaşlanmayı geciktiren gen buldular. İnsanlarda da bulunan genle, yaşlılığın geciktirilmesi ihtimali belirdi. SIR2 adı verilen genin işlevini saptayan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Leonard Guarente, genin insanlarda, farelerde, toprak kurtlarında ve maymun türü hayvanlarda da bulunduğunu bildirdi. Guarente, mantar hücrelerinde yaşam süresini uzatan bu genin, insanlarda ve hayvanlarda da aynı görevi yapıp yapmadığını belirlemeye çalıştıklarını açıkladı.

Her hücrede yok
Yaşlanma ile metabolizmanın ilgisine dikkat çeken bilim adamı, vücudun aldığı kalorinin azaltılmasıyla, metabolizmanın yavaşlatılabildiğini ve böylece yaşamın uzadığını kaydetti. Science Journal Nature adlı bilim dergisinde yayınlanan araştırmanın sonucuna göre, SIR2 geninin bulunduğu mantar hücrelerinin uzun yaşadığı, bu genin bulunmadığı hücrelerde ise yaşam süresinin kısaldığı saptandı.

Ömrümüz uzayabilir
Bilim adamları, SIR2 geninin etki göstermesi için ikinci bir enzim olan NAD'ye ihtiyaç duyduğunu, NAD enziminin artırılmasının da kalori azaltılmasıyla orantılı olduğunu belirtiyorlar. Araştırmacılar, SIR2 geninin insanlarda da aynı işlevi göstermesini kanıtladıklarında, insanların yaşam süresinin uzatılabileceğini belirtiyorlar.

Alzheimer'e E vitamini

Tıp dünyası, hastalığın tedavisini sağlayamayınca bu kez de Alzheimer'e yakalanma tehlikesini azaltmak için neler yapılabileceğini araştırmaya koyuldu. Uzmanlar, E vitamininin, Alzheimer’e karşı etkili olduğunu vurguluyorlar. Kısaca bunama olarak bildiğimiz Alzheimer hastalığının tedavisi yok. Ama bilim adamları uzun yıllardan beri bu hastalıkla savaşıyorlar. Doktorlar, hastalığı tedavi edemiyorlar, ama etkilerini azaltması için çalışmalar yapıyorlar.Belleğin, düşünme yeteneğinin ve davranışların bozulması, Alzheimer hastalığının ilk belirtileri. Özellikle 65 yaşın üzerindekileri bekleyen tehlikelerden biri bu hastalık. Bu satırları okuyunca gözünüz korkmasın. Cep telefonunuzu nerede bıraktığınızı hatırlayamamak değil, telefonun ne işe yaradığını unutmak Alzheimer’in habercisidir. ABD'de Alzheimer hastaları üzerinde yapılan araştırmalar, bol miktarda E vitamini alındığı takdirde hastalığın ilerlemesine engel olunabildiğini ortaya çıkardı. E vitamini hücreleri oksijenin zarar verici etkilerinden koruduğu için bu hastalığa karşı da etkili olabiliyor. Vücut yaşlanırken beyin de aynı şekilde yaşlanmaya başlıyor. Bir süre sonra beyin serbest radikallerin etkisinde kalıyor. E vitamini, beyindeki sinir hücrelerinin serbest radikallerden zarar görmelerini önleyebilir. Ancak bu vitamin başka ilaçlarla birlikte kullanılırsa, vücutta kanamalara yol açabiliyor. Menopoza girdikten sonra dişilik hormonu takviyesi yaptıran kadınların Alzhemer'e yakalanma olasılıkları azalıyor. Bilim adamları östrojen hormonunun beyin hücrelerinin sağlıklı olmalarını sağladığı ve bu hücrelerin ölmelerine engel olduğu kanısındalar. Bu arada kelime oyunları, bulmaca ve bilmeceler de bu hastalığı önleyebilir. Öğrenmekten asla vazgeçilmemeli. Beyin hücrelerinin canlı kalabilmeleri için beyni sürekli meşgul etmekte yarar var.

Öte yandan,İngiltere'de, Wolfson Biyomedikal Araştırmalar Enstitüsü'nde, College Üniversitesi bilim adamlarından Karl Peter Giese başkanlığındaçalışan ekip, genleriyle oynadığı farelerin, ilerleyen yaşlarına rağmen genç oldukları dönemlerdeki kadar hızlı öğrenmelerini sağladı.

Öğrenme ve hatırlama yeteneğinde kilit önemi bulunan, beynin hippokampus isimli bölümündeki sinir hücrelerinin hareketi, yaşlılıkta hafıza zayıflamasının nedeni olarak görülüyor. Bu sinir hücrelerinin, aldıkları bir sinyali ilettikten sonra, yeniden bir sinyal iletecek konuma gelebilmeleri için zamana ihtiyacı oluyor. İnsan yaşlandıkça, bu süre uzuyor.

Bilim adamları genetik değişime uğrattıkları farelerde, bu süreyi,ilerleyen yaşa rağmen kısaltmayı başardılar. Uzmanlar, sinir hücre zarlarında bulunan potasyum kanallarının aktivitesini etkileyen Kvss1.1 proteininin üretimini engelleyerek, hücrelerin yeniden görev yapma süresini hızlandırdılar. Giese, yaşlı farelerin, genç farelerin sahip olduğu tüm zihinsel fonksiyonlara kavuştuklarını ve Kvss1.1 proteininin bulunmamasıyla yaşlılığa bağlı unutkanlık sorununun çözüldüğünü açıkladı. Bilim adamları, aynı genetik değişim etkisi yaratacak ve insanlarda yaşlılıkta da öğrenme ve hafıza fonksiyonlarını canlı tutacak bir ilaç geliştirmeye çalışıyorlar.

Uzmanlar, böyle bir ilacın geliştirilmesi halinde, eldeki veriler doğrultusunda bu ilacın yalnızca beynin eski çalışma kapasitesine ulaşmasını sağlayacağını, ancak unutulanları geri getirmeyeceğini vurguluyorlar.